Bu sinyallere dikkat edin. Vücudun en önemli organları arasında yer alan beyin, sinir sistemimizin merkezi olarak bilinir. Beynin içerisinden oluşan tümörler, kafatası içine doğru oluşan tümörleri de kapsıyor.
Nöroşirurji Uzmanı Op.Dr. Kerem Bıkmaz, “Kişilerde tavır değişimleri pek çok kez psikolojik boyutlu gibi algılansa da aslında aniden gelişen tavır değişimlerinin altından ”beyin tömürü” çıkabiliyor. Beyin tümörleri kişilikte veya davranışta değişikliklere neden olabiliyor. Beyin, yumuşak, süngerimsi bir doku kütlesidir. Kafatası kemikleri ve menings olarak adlandırılan üç adet ince zar tarafından korunmaktadır. Serebrospinal sıvı adı verilen ve suya benzeyen bir sıvı, beyni sarar ve tampon görevi görür. Beyin sıvısı, meningsler arasındaki boşluklar ile beyin içindeki karıncık denilen boşluklarda bulunur” dedi.
Beyin, yapmayı seçtiğimiz eylemleri (yürümek ve konuşmak, gibi) ve vücudun düşünmeden yaptığı eylemleri (nefes almak, gibi) yönettiğini ifade eden Op.Dr. Bıkmaz, “Beynimiz aynı zamanda duyularımızdan (görme, işitme, dokunma, tat alma ve koklama), hafızamızdan, duygularımız ve kişiliğimizden de sorumludur. Beyin tümörü, beyindeki hücrelerin anormal veya kontrolsüz büyümesi olarak tanımlanır. Tümörler, iyi huylu (kanser yapıcı olmayan) veya kötü huylu (kanser yapıcı) olabilirler. Beyinde yerleştiklerinden, iyi huylu bir tümör bile tehlikeli olabilir. Beyin, kafatası ile çevrilidir.
Bu, tümörün büyürken normal beyin dokularına basınç uygulamaya başlaması demektir. Bu durum da iltihaba ve beyin şişmesine neden olabilir. Bu nedenle her iki tip tümörün de mümkün olduğunca çabuk tedavi edilmesi çok önemlidir. Bir tümör, beynin kendisinden kaynaklanmışsa birincil beyin tümörü olarak adlandırılır.
Bazen kanser beyne akciğer veya göğüs gibi başka alanlardan yayılabilir. O zaman bu tip tümörler, ikincil (veya metastatik) beyin tümörü olarak adlandırılır. Diğer kanserlerle karşılaştırıldığında beyin tümörleri nispeten az görülmektedir; ancak yerleşimleri ve bazen agresif yapılarından ötürü tehlikeli oldukları düşünülmektedir” diye konuştu.
Beyin tümörlerinin sıklıkla normal beyin dokusuna hücum ettiği veya baskı yaptıklarını kaydeden Op.Dr. Bıkmaz, “Belirtiler de o basınç nedeniyle ortaya çıkar. Beyin tümörünün yerleşim yerine göre kişide farklı tipte belirtiler oluşabilir.
Ancak, zihinsel hastalıklar dâhil başka hastalıklar da bu belirtilere neden olmaktadır. Herhangi bir durumda bu belirtilerden birini veya daha fazlasını yaşarsanız, vakit kaybetmeden doktorunuzu aramalısınız.
Baş ağrısı (özellikle: yakın zamanda başlayan yeni bir ağrı, devamlı bir ağrı),uyanınca daha kötü olan bir ağrı, Kusma, özellikle sabahları daha şiddetliyse, Kişilikte veya davranışta değişiklikler, Zihinsel becerilerde düşüş (hafıza kaybı, hesap yapma becerisinde bozulma, yargılamada bozulma gibi…)
Yeni başlayan nöbetler, Nörolojik değişiklikler (Görme problemleri ”çift görüş, azalmış görüş”, duyma kaybı, bir vücut alanında his azalması veya güçsüzlük, konuşma zorlukları, koordinasyonda azalma, sarsaklık, güçsüzlük, uyuşukluk/rehavet, uyanıklığın azalması, dil problemleri, yutma güçlüğü, hıçkırıklar, bozulmuş koku duyusu, kontrolsüz veya işlev bozukluğu olan hareketler, el titremesi…
Menopozdan önce adet kanamalarının kesilmesi, yüz felci ve gözde anormallikler beyin tümörünün belirtileridir. Beyin tümörü belirtileri varsa, kişiye bazı testler yapılmalıdır. beyin içindeki anormalliklerin tipini ve yerleşimini saptamak için kullanılan gelişmiş birkaç diyagnostik işlem uygulanır. Uzman tarafından değerlendirip konulan tanı sonrası tedaviye başlanır” açıklamalarında bulundu.
İHA