182 yıllık tarih harabeye döndü: ‘Turist görse oturup ağlar’

Çukurbağ Mahallesi’nde bulunan hamam, 1842 yılında Portakal Hafız Konağı için inşa edildi. Bir süre konak için kullanılan hamam, ardından vatandaşların da kullanımına açıldı.

“Küçük Hamam” olarak adlandırılan yapı, inşasından 1989 yılına kadar 3 kez el değiştirdi. 1989-2011 yılları arasında ise Temurcu ailesi tarafından işletildi.
Tarihi yapı, hamamın ısıtılması için yakılan odun dumanından rahatsız olan çevre sakinlerinin şikayeti üzerine 2011 yılında mühürlendi.

İzmit Belediyesi yetkilileri, hamamı işleten aileye doğalgaza geçilmesi veya kapatılması konusunda bildirimde bulundu.

HAMAM ÇÖPLÜĞE DÖNDÜ

Bunun üzerine Temurcu ailesi doğalgaz tesisatı kararı aldı ancak Anıtlar Yüksek Kurulu, tarihi binaya el sürdürmediği için çalışma yapılamadı. 2011 yılından beri sahipsiz kalan hamam, hem çöplüğe döndü hem de büyük bölümü yıkıldı.

Günümüzde mimari değerini yitiren hamamın, 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı içinde yer aldığı, Tabiat ve Kültür Varlıkları Yüksek Kurulu’nun 03.07.1987 tarih ve 3448 sayılı kararı ile tescil edildiği bildirildi.

“BAŞVURMADIĞIM YER KALMADI”

Hamamın yıllarca işletildiğini söyleyen Şaban Temurcu, “2010 yılında hamamı tadilat için kapatmıştım ancak bana izin verilmedi ve hamam zabıta ekipleri tarafından mühürlendi. Hamam 13 senedir kapalı, şuanda çürümek üzere. Belediyeye ve Anıtlar Kurulu’na dilekçe verdim. Başvurmadığım yer kalmadı ama soruna çözüm bulamadım. Bölgenin sit alanı olduğunu, bu sebeple hamama müdahale edemeyeceğimi söylediler” dedi.

“MADEM BİZE İZİN VERMİYORLAR, KENDİ HİMAYELERİNE ALSINLAR”

Temurcu, hamama sonradan ilave edilen evin duvarlarının da yıkılma tehlikesi geçirdiğine dikkat çekerek, “Yoldan geçen bir çocuk veya vatandaş enkazın altında kalırsa bunun sorumlu kim olacak? Ben mi, devlet mi? Büyük ihtimalle devlet çünkü benim dilekçelerim var. Anıtlar Kurulu’na sesleniyorum. Gelip burayı incelesinler ve beraber yapalım. Hamam 2011 yılına kadar faaldi. 182 yıllık hamam 13 senedir kapalı. Ondan önce ful çalışıyordu. Hamam 4 kez el değiştirdi. Biz hamam sahiplerinin sonuncusuyuz. Hamam harabe durumda, çoğu kısmı yıkıldı. Hamamın ön kısmı uçmak üzere. Duvar birinin üstüne yıkılırsa bunun hesabını kim verecek bilmiyorum. Devletten tek ricam gelip tarihi eserlerine sahip çıksın. Madem bize izin vermiyorlar, kendi himayelerine alsınlar” diye konuştu.

“BİRKAÇ TURİST GELİP HAMAMI GÖRSE OTURUP AĞLAR”

Hamamın harabeye dönmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getiren Şaban Temurcu, izin verilirse yapıyı restore etmek istediğini söyledi. 1989 yılında hamamı 5 yıllığına kiraladıklarını, ardından mülk sahibinin kararı üzerine hamamı satın aldıklarını belirten Temurcu, “1989 yılından 2010’a kadar hamamı çalıştırdık. Hamamı tadilat için kapatmıştım. Yetkililerde sürekli yanımıza geldi. O günden bu yana hamam kapalı ve harabeye döndü. İnsan hamama tarihi eser demeye utanıyor. Birkaç turist gelip hamamı görse oturup ağlar. Millet olarak tarihimize sahip çıkmıyoruz. Anıtlar Kurulu’na gittim, belediyeye gittim, gitmediğim yer kalmadı ama kimseden sonuç alamadım” ifadelerini kullandı.

“182 YILLIK TARİHİ ESERİ 15 YILLIK EVLE EŞİT TUTUYORLAR”

Temurcu, hamamın yanında bulunan evin yapının ilk sahipleri tarafından inşa edildiğini kaydederek, “Hamamın ocak kısmı komple yıkılmış. Hamamı ısıtmak için odun yakıyorduk. Anıtlar Kurulu’na sesleniyorum, bir kez gelin bakın. Hamamdan eser kalmamış, her yeri ağaç kaplamış. ’Tarihi eserlerin yanında 3 kattan fazla ev olmayacak’ deniliyor ama önünde, arkasında 7-8 kat ev var. Neymiş, odun yandığı için dumandan ev sahipleri rahatsızmış. Bu evler 10-15 senelik, bu hamam 182 yıllık. 182 yıllık tarihi eseri 15 yıllık evle eşit tutuyorlar. O zaman tarihi eserin etrafını boşaltacaklar” şeklinde konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir